18 Mart 2008 Salı
sokakta bir rüzgara yazılanlar -6-
anladım ki uykusuzluk sensin... en derin uykunun uykusuzluğu... sabaha kadar seni bekledim, içimde gelmeyeceğine dair bir his vardı; gelmedin! ben hayaletler gibi dolandım gecenin içinde hayal et! mücadele ettim aklıma gelen her kötü şeyle, yel değirmenleri ne kadar da büyük görünüyor don kişot'a,, tüm gücümü topladım, gözlerim iki çivi gibi saplandı, menzilde sen varsın sanki kırpsam üzüleceksin... iki çivi gibi sapladım gözlerimi hayaline...
geçtiğim her yoldaki ayak izlerimi tazeledim, nereden geldiğimi bilmelisin, sözcükleri takip et... ,bulunacak bir şey yoksa bile sonunda, ki bir sonu bile yoksa, her sözcüğümün içinde gizlenmeliyim... soframa bağdaş kurarak otur geldiğin adımlarına bakayım, yürüdüğün yol varmak istediğim yerdir...
doğrulardan emin olamıyor insan ama işte öyle bir yanlışlık ki o kadar eminim ki bundan hiçbir kerpeten sökemez çivileri; gözlerimi... gecenin etinde yatan bütün yıldızlar kayana dek, tanrıya edilmiş en büyük yemin bozulana dek... sanki allah'ın en büyük belasıymışım gibi sanki günahkar bir domuzmuş gibi ve sanki takılan eski bir bozuk plak gibi...
içimden cümleler gibi geçtin...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder