18 Mart 2008 Salı
aymaz değil
sarhoşum dostum, aymaz değil sarhoşum. biliyorum şu feleğin cevri dönmez ben belki bu yüzden sarhoşum. 'söz'dür aslolan. tüm alem bir sözle yaratıldı bence tanrı sadece bir sözdü... söz: en uzağı gören göz! söz: bir kızın adamın gözüne en güzel göründüğü an! söz: mezar taşım! her yaşım! söz: en düzgün adam!
yolları aşıyorum anlıyorum ki adım adım değil; söz, söz.
tüm dostların gittiği vakit, sokak itleri bile korkarken karanlıktan kalıyorum ıssız bir köy patikasında. nasıl kalıyorum; bilmiyorum. o an mırıldanıyorum bir şiir. ne ezelden gelme kocakarı cinleri kalıyor ne de yirminci yüzyıl frenkestain'ları. 'oy anam' diyorum! yoldayım! dizlerim çürüyene kadar yürüyorum. çürük yeşildir, çağla gibi yeşildir. vücudumun en kafiyeli sesidir. konuşur benimle, der ki:yeşil!
dostum, en güzel kızın kalbindeyim.
dostum, en güzel kızın kalbinde bir günahkar peygamberim.
şarabın gazabından korkarak büyüdük. o gazap ki sonra onun üzümlerini içtik, kan diyerek...
en güzel şarkım adımlarımın sesi. bazen çalıları ezerim 'çıtırt!!!' ve yürürüm 'fıurş fıurş!!!' ve sessizliğin melodisi gelir sonra sonra çocukların sesi, en çocuk halleriyle. hayalde bir kızın gözleri; oy babam güzel gözleri! damarda kan, yürekte sevda, toprakta güneş.
bir tarla yok ki ben ordan geçerken bir hayalimi serpmemişim, bir çocuk yok ki onun başını okşamamışım. oy yollar! benim bu mekansızlığım sende uyur. her seher yollardayım.
tanrının şevkati güzellerin kalbine girerek yolda olanları korusun. çünkü yolda olanlar bir okşayışa "-amin!" diyerek şükredeceklerdir en mümin halleriyle. bu bela yağmurunundan arta kalan adam, yolda kalan adamdır ve bilir çorbadaki sıcaklığı ve yine bilir ki şefkatin rengini.
o kadar yandık ki en sonunda ateşin ta kendisi olduk!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder