düşmek! çocukluktan kalma bir alışkanlık…
öğrendim yürümeyi, kaşığı sağ elle tutmayı ve düştüğüm zaman kalkmayı; peki niye hala bu düşmek?!.
bir düş mü tüm bu olanlar sadece?.. ve eğer bir düş ise ölümü mü beklemeli uyandırması için? düşüncelerini acı çeken atlar gibi öldürecek misin tüm bu olan bitenden sorumlu tutarak?
dost, bir gerçeği fısıldadı kulağıma: ACI ÇEKİYORUZ!
peki sevgiliyi kalbinden atacak mısın? yarattığın uçurumdan atlamayacak mısın? son sigaranı içmeyecek, kedini aç mı bırakacaksın? acını çekmeyip iteleyecek misin?
nerdesin ey zaman! gel ve cevap ver şu sorulara herkes için herkesin adına ama sende başka bir acısın insan tarafından uydurulmuş, dilsiz.
......................................
düşene bir cevap var elbet belki gecikecek... o cevap ki en dipteki taştan gelecek...
BEYCAN BAYRAK"
19 Ocak 2008 Cumartesi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)